Erdoğan: 'Suriye'nin barışını hedef alan her türlü saldırıyı lanetliyoruz'

Lazkiye'de öldürülen siviller arasında Shinda Kisho isimli bir tıp öğrencisinin olduğu da bildiriliyor.

Kaynak, Reuters

Fotoğraf altı yazısı, Lazkiye'de öldürülen siviller arasında Shinda Kisho isimli bir tıp öğrencisinin olduğu da bildiriliyor.

Suriye'nin Lazkiye, Tartus ve Hama kentlerinde Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki katliam ve infaz iddialarıyla ilgili soruşturma çağrıları güçleniyor.

Avrupa Birliği'nden Şam yönetimine iletilen son açıklamada, uluslararası araştırmacılara izin verilmesi istendi.

Şam yönetimi binden fazla sivilin öldürüldüğü iddia edilen olaylarla ilgili bir bağımsız komite kurulduğunu duyurdu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) son raporuna göre 6 - 10 Mart arasındaki olaylarda en az 1383 sivil öldürüldü.

SOHR duyurularını yerel kaynaklara dayandırıyor.

BBC bu verileri bağımsız kaynaklara doğrulatamadı.

  • BBC Türkçe artık WhatsApp'ta. Bizi takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için tıklayın.

Birleşmiş Milletler'in ilk bulgularına göreyse, Alevilerin yoğun yaşadığı yerler özellikle hedef alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak Suriye'nin birliğini, dirliğini, toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz" mesajı verdi.

Kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan "Suriye hükümet güçlerinin etkin müdahalesiyle olayların büyük oranda kontrol altına alındığını, ancak sahadaki durumun hassasiyetini koruduğunu görüyoruz" dedi.

Eş-Şera'nın "rövanşizm tuzağına düşmeden kucaklayıcı bir politika izlediğini" savunan Erdoğan, Türkiye'nin iç cephesinde de gedik açılmasına izin verilmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, "Alevi canlarımızı kışkırtarak siyaset yapmak iç cephemizi sarsmayı hedef alan bir sabotaj girişimidir" şeklinde konuştu.

Ahmet eş-Şara başkanlığındaki Suriye geçici yönetimi 10 Mart'ta bölgede güvenliğin yeniden tesis edildiğini duyurdu.

Eş-Şara 9 Mart'ta yaptığı açıklamada "barış" mesajı verirken, yönetim, sivillere yönelik saldırı iddialarının soruşturulması için de bağımsız komite kurulacağını duyurmuştu.

Geçici yönetimin Aralık ayında kurulması sonrası ülkede yaşanan en büyük çatışma dalgası, uluslararası arenada da dikkatleri Suriye'ye çevirdi.

Suriye hükümet güçleri

Kaynak, Getty Images

Birleşmiş Milletler'den çağrı

Suriye'nin kuzeybatısındaki kıyı bölgelerinde "sivillere yönelik katliamlar" yaşandığını belirten BM İnsan Hakları Komiserliği uluslararası uzmanların ülkeye kabul edilmesini istiyor.

BM İnsan Hakları Komiseri Volker Türk, "Geçici hükümete bağlı güvenlik güçleri ve önceki hükümete bağlı unsurlar tarafından mezhep temelli yargısız infaz yapıldığına dair raporlar" alındığı mesajı verdi.

Türk açıklamasında "kimliği belirlenemeyen faillerin" de mezhep çatışmalarına katıldığına yönelik raporlar aldıklarını kaydetti.

BBC'nin ulaştığı Baniyas kentinden bir kişi, çatışmalara katılanlar arasında "Özbek veya Çeçen'e benzeyen kişiler" olduğunu aktarmıştı.

Türk, bünyesinde artık bir tehdit oluşturmayan eski savaşçıların olduğu bazı ailelerin tüm bireylerinin öldürüldüğüne dair raporlar geldiğini de aktardı.

Suriye'de kontrol haritası

ABD'den 'yabancı cihatçılar' vurgusu

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise Washington'un Suriye'nin "dini ve etnik azınlıklarının yanında olduğunu" söyledi.

9 Mart'ta yayımlanan yazılı açıklamada, "ABD son günlerde Batı Suriye'de insanları katleden yabancı cihatçıların da içinde olduğu radikal İslamcı teröristleri kınıyor. ABD Suriye'nin Hristiyan, Dürzi, Alevi ve Kürt toplulukları da dahil olmak üzere tüm dini ve etnik azınlıklarının yanındadır ve kurbanlara ve ailelerine başsağlığı diler" ifadelerine yer verildi.

Rubio, Suriye geçici hükümetine "Suriye'nin azınlık topluluklarına karşı bu katliamları yürüten faillerin" kanun önünde sorumlu tutulması çağrısı yaptı.

YouTube paylaşımını geçin
Google YouTube içeriğine izin veriyor musunuz?

Bu makalede Google YouTube içeriği bulunmaktadır. Çerez ve diğer teknolojileri kullanıyor olabilirler, bilgisayarınıza herhangi bir şey yüklenmeden önce sizin rızanızı alırız. İzin vermeden önce çerez politikasını okumak ve gizlilik politikasına göz atmak isteyebilirsiniz. Bu içeriğe ulaşmak için lütfen "kabul et ve devam et" seçeneğine tıklayın.

Uyarı: BBC üçüncü taraf sitelerin içeriğinden sorumlu değildir. YouTube içerik reklam içerebilir

YouTube paylaşımının sonu

Fransa: 'Derin endişe duyuyoruz'

Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın 8 Mart'ta yayımladığı yazılı açıklamada da "İnançları nedeniyle sivillere ve tutsaklara karşı işlenen vahşetin en ağır şekilde kınandığı" ifade edildi.

Bakanlık açıklamasında, "Suriye'nin geçici yetkililerinden bu suçların tam olarak aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması için bağımsız soruşturmalar yapılmasını sağlamaları" istendi.

Fransa'nın açıklamasında, "Suriye'nin parçalanma ve şiddete sürüklenmesini önlemenin tek yolunun, barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi geçiş olduğunun" altı çizildi.

İran 'rolü' olduğu iddiasını yalanladı

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, 10 Mart'taki basın toplantısında Tahran'ın olaylarda rolü olduğu iddiasına sert bir dille karşı çıktı.

"Bu suçlama tamamen saçmadır ve yalandır" diyen Bekayi, "İran ve İran'ın dostlarının yanlış bir şekilde" hedef alındığını bunun "sapkın bir eğilim ve yüzde yüz yanlış olduğunu" savundu.

Bekayi, Suriye'de azınlıklara yönelik saldırıların "hiçbir gerekçesi" olmadığını da söyledi.

7 Mart'ta AFP'ye konuşan Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, "Suriye hükümeti ile hiçbir ilişkimiz yoktur" demiş, HTS'nin yönetimi devralmasının ardından İran'ın Suriye'deki gelişmelerde bir "gözlemci" olduğunu belirtmişti.

Kremlin: 'Şiddet bir an önce durmalıdır'

Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitriy Peskov Rusya'nın Suriye'de yaşanan çatışmalardan "derin kaygı duyduğunu" söyledi.

Rus haber ajansı TASS'ın haberine göre, Peskov, 10 Mart'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şiddet devam ediyor ve bu konuda duyduğumuz derin endişe giderek arttırıyor" dedi.

Peskov, "Bu endişe Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere birçok ülke ve uluslararası kuruluş tarafından paylaşılıyor" dedi.

Rusya'nın Suriye'de stratejik öneme sahip iki askeri üssü bulunuyor. Peskov üslerin son durumu ile ilgili sorulan soruyu ise "yorumsuz" bırakmayı tercih etti.

9 Aralık'ta ülkeden kaçan Beşar Esad'ın halen Rusya'da olduğuna inanılıyor.

Çin: 'Ağır kayıplardan endişe duyuyoruz'

Pekin, taraflara "çatışmaları durdurma" çağrısı yaptı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, 10 Mart'ta yaptığı açıklamada "Çin Suriye'deki durumu yakından takip etmektedir ve bu çatışmalar sebebiyle yaşanan ağır kayıplardan endişe duymaktadır" dedi.

Ning, "İlgili tarafları silahlı çatışmalara ve düşmanlığa derhal bir son vermeye, sivillerin güvenliğinin ciddiyetle korumaya, kapsayıcılık ilkesine uymaya ve saygı göstermeye, diyalog yoluyla Suriye halkının isteklerini karşılayan bir yeniden inşa planının bulunmasına çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.