Biden - Netanyahu telefon görüşmesi: 'ABD nükleer tesis vurulmasına açıkça karşı'

Netanyahu ile Biden

Kaynak, Getty Images

ABD Başkanı Joe Biden ve Binyamin Netanyahu arasında haftalar sonra yapılan ilk direkt görüşmeden, 'İsrail'in İran'a olası misillemesi' başlığında ne yansıyacağı merak konusuydu.

30 dakikalık konuşmanın, Ağustos ayından bu yana ilk görüşme olduğu değerlendiriliyor.

Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de katıldığı telefon görüşmesinde Biden, İran'ın İsrail'e yönelik balistik füze saldırısını "kesin şekilde kınadı" ve ABD'nin İsrail'in güvenliğine yönelik taahhüdünü vurguladı.

Görüşmede Biden'ın Lübnan'da sivillere yönelik zararın "en aza indirilmesi" çağrısını yaptığı da ifade ediliyor.

Telefon zirvesinin en çok merak edilen başlığı İran'a olası misilleme konusunda ise, yazılı açıklamada bir atıf yer almadı.

Ancak BBC'nin deneyimli Ortadoğu muhabiri Jeremy Bowen, Biden'ın nükleer tesislerin vurulmasına destek vermediğini yazıyor.

Aralarında eski İsrail Başbakanı Naftali Bennet'ın da bulunduğu bazı isimler, İran'ın füze saldırısının, İsrail'in eline görülmemiş bir misilleme fırsatı verdiğini savunuyor.

BBC'ye konuşan Bennet nükleer tesislerin hedef alınması gerektiğini açıkça dile getirenlerin başında yer alıyor.

Beyrut'un güneyindeki mahallelere yönelik İsrail hava saldırıları devam ediyor.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Beyrut'un güneyindeki mahallelere yönelik İsrail hava saldırıları devam ediyor.

Görüşmenin perde arkasında taraflar ne amaçlıyor?

BBC Uluslararası İlişkiler Editörü Jeremy Bowen yazdı:

Görüşmede iki farklı taraf vardı.

Bunlardan biri Joe Biden'ın, ABD'nin İran'la bir savaşa sürüklenme olasılığı ile ilgili isteksizliğiydi. Biden bu ihtimali gereksiz ve tehlikeli buluyor.

Diğeri ise İsrail'de kimilerinin kafasındaki, İran'a sert bir darbe indirme şansı yakaladıkları yönündeki düşünce.

İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırısı, İsrail'de bazılarına güç verdi. Çünkü Lübnan'daki operasyonlar, onlara göre başarı ve mevzi kazanma hissi sağladı.

Ancak Gazze'de çoğu sivil en az 42 bin kişinin öldürülmesine rağmen Başbakan Netanyahu iki savaş hedefine ulaşabilmiş değiş; Hamas'ın yok edilmesi ve rehinelerin geri getirilmesi.

Hamas hala savaşıyor ve yaklaşık 100 rehineyi elinde tutuyor. Hatta rehinelerin belki de çoğu hayatını kaybetti.

İsrail'in Lübnan ve Gazze'deki düşmanlarına verdiği hasar, İsrail'de bazı kesimlerin daha da ileri gidilmesi gerektiği düşüncesine güç veriyor. İran'ın nükleer tesisleri, hedef listesinde ilk sıralarda yer alıyor.

Biden ise bu fikre destek vermiyor. ABD'ye göre İran nükleer silah yapmaya yakın değil. Ancak İran'a yönelik bir saldırı, Tahran'ı bu doğrultuda hareket etmeye zorlayabilir.

Biden, İsrail'in "kendisini savunma hakkı olduğunu" söylese de, İran'ın nükleer tesislerine ya da petrol endüstrisine saldırmaya yeşil ışık yakmıyor.

ABD, istemediği bir savaşın içerisine sürüklenmekten korkuyor.

Savaş sarmalında bir sonraki adımı, İsrail'in yanıtı belirleyecek, ki bu da her an gerçekleşebilir.

İsrail: İran'a yanıtımız ölümcül ve şaşırtıcı olacak

İran'ın İsrail'e yönelik balistik füze saldırısına İran'ın nasıl yanıt vereceği hâlâ belirsizliğini koruyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in İran'a saldırısının, 'ölümcül, hassas ve ansızın" gerçekleşeceğini ileri sürdü.

Askeri bir toplantıda konuşan Gallant, "Ne olduğunu ve nasıl olduğunu anlamayacaklar" dedi.

ABD ile İsrail arasındaki görüşmelerde, İran'a verilecek yanıtın sınırlarının da masaya yatırıldığı belirtiliyor.